V – 3rd person masculine singular perfect verb فعل ماض
يا
ي | Y
YE
yā
EY/HEY/AH
"""O!"
Ye,Elif, 10,1,
قوم
ق و م | GWM
GWM
ḳavmi
kavmim
Nation
Gaf,Vav,Mim, 100,6,40,
VOC – prefixed vocative particle ya N – accusative masculine noun PRON – 1st person singular possessive pronoun أداة نداء اسم منصوب والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إني
|
ÎNY
innī
şüphesiz ben
Indeed, I am
,Nun,Ye, ,50,10,
ACC – accusative particle PRON – 1st person singular object pronoun حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لكم
|
LKM
lekum
sizin için
to you
Lam,Kef,Mim, 30,20,40,
P – prefixed preposition lām PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun جار ومجرور
نذير
ن ذ ر | NZ̃R
NZ̃YR
neƶīrun
bir uyarıcıyım
a warner
Nun,Zel,Ye,Re, 50,700,10,200,
N – nominative masculine indefinite noun اسم مرفوع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |قَالَ: dedi | يَا: EY/HEY/AH | قَوْمِ: kavmim | إِنِّي: şüphesiz ben | لَكُمْ: sizin için | نَذِيرٌ: bir uyarıcıyım | مُبِينٌ: açık |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قال GELdedi | يا YEEY/HEY/AH | قوم GWMkavmim | إني ÎNYşüphesiz ben | لكم LKMsizin için | نذير NZ̃YRbir uyarıcıyım | مبين MBYNaçık |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳāle: dedi | yā : EY/HEY/AH | ḳavmi: kavmim | innī: şüphesiz ben | lekum: sizin için | neƶīrun: bir uyarıcıyım | mubīnun: açık |
Kırık Meal (Transcript) : |GEL: dedi | YE: EY/HEY/AH | GWM: kavmim | ÎNY: şüphesiz ben | LKM: sizin için | NZ̃YR: bir uyarıcıyım | MBYN: açık |
Abdulbaki Gölpınarlı : Demişti ki: Ey kavmim, ben, sizi apaçık bir korkutucuyum.
Adem Uğur : Ey kavmim dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım.
Ahmed Hulusi : (Nuh) dedi ki: "Ey halkım; kesinlikle size gelmiş apaçık bir uyarıcıyım!"
Ahmet Tekin : Nuh:
'Ey kavmim, ben size gönderilmiş sorumluluk, hesap ve cezanın varlığını açıklayan apaçık bir uyarıcıyım' dedi.
Ahmet Varol : Dedi ki: 'Ey kavmim! Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
Ali Bulaç : O da dedi ki: "Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım."
Ali Fikri Yavuz : (Nûh onlara) dedi ki: “-Ey kavmim! Muhakkak ki ben, size (azab ile korkutan) açık bir peygamberim;
Bekir Sadak : O da soyle soyledi: «Ey Milletim! suphesiz ben, size gonderilmis apacik bir uyariciyim.»
Celal Yıldırım : O da: «Ey milletim!» dedi. «Hakikaten ben size gönderilen acık bir uyarıcıyım.
Diyanet İşleri : Nûh, şöyle dedi: “Ey kavmim! Şüphesiz, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.”
Diyanet İşleri (eski) : O da şöyle söyledi: 'Ey Milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.'
Diyanet Vakfi : (2-4) Nuh şöyle dedi: Ey kavmim! Şüpheniz olmasın ki, ben sizi, «Allah'a kulluk edin; O'na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki, Allah bir kısım günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vâdeye kadar tehir etsin (muahaze etmeden yaşatsın)» diyerek apaçık uyaran bir kimseyim. Bilinmeli ki Allah'ın tayin ettiği vâde gelince, artık o ertelenmez. Keşke bilseydiniz!
Edip Yüksel : Dedi ki, 'Ey halkım, ben size apaçık bir uyarıcıyım.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Dedi ki: ey kavmım! Haberiniz olsun ben size açık bir nezîrim
Fizilal-il Kuran : O da şöyle dedi: «Ey milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım.»
Gültekin Onan : O da dedi ki: "Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcıyım."
Hakkı Yılmaz : (2-4) Nûh, dedi ki: “Ey toplumum! Şüphesiz ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Allah'a kulluk edin, O'nun koruması altına girin ve bana itaat edin ki, günahlarınızdan sizi yarlıgasın ve sizi adı konmuş bir sürenin sonuna kadar ertelesin. Şüphesiz Allah'ın ayarladığı/belirlediği sürenin sonu, gelince ertelenmez. Eğer bilseydiniz.”
Hasan Basri Çantay : Dedi ki: Ey kavmim, muhakkak ki ben sizi (başınıza gelecek azâbdan) apaçık korkutan bir peygamberim».
Hayrat Neşriyat : (Ve Nuh onlara) dedi ki: 'Ey kavmim! Doğrusu ben, sizin için (Allah’ın azâbından haber veren) apaçık bir korkutucuyum!'
İbni Kesir : Dedi ki: Ey kavmim; şüphesiz ben, sizin için apaçık bir uyarıcıyım.
İskender Evrenosoğlu : (Hz. Nuh, kavmine) şöyle dedi: “Ey kavmim! Muhakkak ki ben, sizin için apaçık bir nezirim (uyarıcıyım), (öyle ki).”
Muhammed Esed : (Nuh) "Ey halkım!" diye seslendi, "Ben sizin için açık bir uyarıcıyım,
Ömer Nasuhi Bilmen : Dedi ki: «Ey kavmim! Şüphe yok ki, ben sizin için apaçık bir korkutucuyum.»
Ömer Öngüt : Dedi ki: "Ey kavmim! Şüphesiz ki ben size gönderilen apaçık bir uyarıcıyım. "
Şaban Piriş : -Ey kavmim, dedi. Ben, sizin için açık bir uyarıcıyım.
Suat Yıldırım : (2-4) O da: "Ey benim milletim! Ben size gönderilen kesin bir uyarıcıyım. Şöyle ki: Yalnız Allah’a ibadet edin, O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki: Sizin günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir vakte, yani ölüm anına kadar azap çektirmeksizin hayatta bıraksın. Çünkü Allah’ın takdir ettiği vâde gelince, asla ertelenmez. Keşke bunu bir bilseniz!
Süleyman Ateş : "Ey kavmim, dedi, ben sizin için açık bir uyarıcıyım."
Tefhim-ul Kuran : O da dedi ki: «Ey Kavmim, gerçek şu ki, ben size (gönderilmiş) apaçık bir uyarıcı korkutucuyum.»
Yaşar Nuri Öztürk : O dedi ki: "Ey toplumum! Hiç kuşkunuz olmasın, ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım."
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]