V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
لو
|
LW
lev
keşke
that
Lam,Vav, 30,6,
SUB – subordinating conjunction حرف مصدري
تدهن
د ه ن | D̃HN
TD̃HN
tudhinu
sen yağcılık yapasın
you should compromise,
Te,Dal,He,Nun, 400,4,5,50,
V – 2nd person masculine singular (form IV) imperfect verb فعل مضارع
فيدهنون
د ه ن | D̃HN
FYD̃HNWN
feyudhinūne
onlar da yağcılık yapsınlar
so they would compromise.
Fe,Ye,Dal,He,Nun,Vav,Nun, 80,10,4,5,50,6,50,
CONJ – prefixed conjunction fa (and) V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb PRON – subject pronoun الفاء عاطفة فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَدُّوا: istediler ki | لَوْ: keşke | تُدْهِنُ: sen yağcılık yapasın | فَيُدْهِنُونَ: onlar da yağcılık yapsınlar |
Kırık Meal (Harekesiz) : |ودوا WD̃WEistediler ki | لو LWkeşke | تدهن TD̃HNsen yağcılık yapasın | فيدهنون FYD̃HNWNonlar da yağcılık yapsınlar |
Kırık Meal (Okunuş) : |veddū: istediler ki | lev: keşke | tudhinu: sen yağcılık yapasın | feyudhinūne: onlar da yağcılık yapsınlar |
Kırık Meal (Transcript) : |WD̃WE: istediler ki | LW: keşke | TD̃HN: sen yağcılık yapasın | FYD̃HNWN: onlar da yağcılık yapsınlar |
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlara yumuşaklık göstermeni arzularlar, öyle hareket etsen onlar da yumuşaklık gösterirler.
Adem Uğur : Onlar isterler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.
Ahmed Hulusi : Arzu ettiler ki, sen yumuşak (tavizkâr) davranasın da, onlar da (sana karşı) hoşgörülü davransınlar!
Ahmet Tekin : Senin göstermelik hoşgörülü, gayr-ı ciddi davranmanı; kendilerinin de hileli, tuzaklı göstermelik davranışlarını devam ettirmelerini temenni ederler.
Ahmet Varol : İstediler ki sen yumuşak davranasın da onlar da (sana) yumuşaklık göstersinler. [1]
Ali Bulaç : Onlar, senin kendilerine yaranmanı (uzlaşmanı) arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp uzlaşacaklardı.
Ali Fikri Yavuz : Arzu ettiler ki, (kendilerine) yumuşaklık göstersen, onlar da sana yumuşak davransalar.
Bekir Sadak : (Onlar sana indirilen ayetlerden begenmediklerini birakman suretiyle senin) kendilerine yumusak davranmani isterler; boyle yapsan, onlar da seni over, yumusak davranirlar.
Celal Yıldırım : Onlar senin yapmacık da olsa (kendilerine) yumuşak ve müsamahalı davranmanı, kendilerinin de sana yapmacık yumuşaklık göstereceklerini isterler.
Diyanet İşleri : İstediler ki, yumuşak davranasın, böylece onlar da yumuşak davransınlar.
Diyanet İşleri (eski) : (Onlar sana indirilen ayetlerden beğenmediklerini bırakman suretiyle senin) kendilerine yumuşak davranmanı isterler; böyle yapsan, onlar da seni över, yumuşak davranırlar.
Diyanet Vakfi : Onlar isterler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.
Edip Yüksel : Kendilerinin ödün verip uzlaşabilmesi için senin de ödün verip uzlaşmanı istediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Arzu ettiler ki müdahene etsen, o vakıt müdahene edeceklerdi
Fizilal-il Kuran : Onlar istediler ki, sen yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.
Gültekin Onan : Onlar, senin kendilerine yaranmanı (uzlaşmanı) arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp uzlaşacaklardı.
Hakkı Yılmaz : (9-16) "Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun burnunu sürteceğiz. "
Hasan Basri Çantay : Onlar arzuu etdiler ki sen yumuşak davranasın da kendileri de yumuşaklık göstersinler.
Hayrat Neşriyat : (Onlar) arzu ettiler ki, (sen, kendilerine) yumuşak davranasın da, (onlar da sana hoşgörülü ve) yumuşak davransınlar!
İbni Kesir : Onlar isterler ki; sen yumuşak davranasın da kendileri de yumuşaklık göstersinler.
İskender Evrenosoğlu : Onlar senin müsamaha göstermeni temenni ettiler (istediler), o zaman onlar da müsamaha göstereceklerdi.
Muhammed Esed : Onlar senin (kendilerine) yumuşak davranmanı isterler ki kendileri de (sana) yumuşak davransınlar.
Ömer Nasuhi Bilmen : (7-9) Şüphe yok ki Rabbindir, O'dur. O'nun yolundan sapıtmış olanı en ziyâde bilen ve O'dur hidâyete ereni de en ziyâde bilen. Artık o tekzîp edenlere itaat etmemekte devam et. Onlar arzu ettiler ki sen yaltaklanıvermiş olsa idin. O zaman onlar da yaltaklanacaklardı.
Ömer Öngüt : Onlar senin yumuşak ve müsamahalı davranmanı isterler ki, kendileri de sana yumuşak davransınlar.
Şaban Piriş : Onlar ister ki, sen müsamaha gösteresin de onlar da müsamaha göstersinler.
Suat Yıldırım : İsterler ki sen gevşeyesin de, böylece kendileri de yumuşasınlar.
Süleyman Ateş : İstediler ki, sen yağcılık yapasın da onlar da yağcılık yapsınlar (sana yumuşak davransınlar).
Tefhim-ul Kuran : Onlar, senin kendilerine yaranıp onlarla uzlaşmanı arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp uzlaşacaklardı.
Ümit Şimşek : Onlara yaltaklanmanı isterler, tâ ki onlar da sana yaltaklansınlar.
Yaşar Nuri Öztürk : İstediler ki sen, alttan alıp gevşek davranasın/yağcılık edesin de onlar da yağcılık etsinler/yumuşaklık göstersinler.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]