CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person feminine singular perfect verb الواو عاطفة فعل ماض
سكرة
س ك ر | SKR
SKRT
sekratu
sarhoşluğu
(the) stupor
Sin,Kef,Re,Te merbuta, 60,20,200,400,
N – nominative feminine noun اسم مرفوع
الموت
م و ت | MWT
ELMWT
l-mevti
ölüm
(of) death
Elif,Lam,Mim,Vav,Te, 1,30,40,6,400,
N – genitive masculine noun اسم مجرور
بالحق
ح ق ق | ḪGG
BELḪG
bil-Haḳḳi
gerçekten
in truth,
Be,Elif,Lam,Ha,Gaf, 2,1,30,8,100,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine noun جار ومجرور
ذلك
|
Z̃LK
ƶālike
işte bu
"""That"
Zel,Lam,Kef, 700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
ما
|
ME
mā
şeydir
(is) what
Mim,Elif, 40,1,
REL – relative pronoun اسم موصول
كنت
ك و ن | KWN
KNT
kunte
senin olduğun
you were
Kef,Nun,Te, 20,50,400,
V – 2nd person masculine singular perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
منه
|
MNH
minhu
ondan
[from it]
Mim,Nun,He, 40,50,5,
P – preposition PRON – 3rd person masculine singular object pronoun جار ومجرور
تحيد
ح ي د | ḪYD̃
TḪYD̃
teHīdu
kaçmış
"avoiding."""
Te,Ha,Ye,Dal, 400,8,10,4,
V – 2nd person masculine singular imperfect verb فعل مضارع
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.
Konu Başlığı: -
Kırık Meal (Arapça) : |وَجَاءَتْ: ve geldi | سَكْرَةُ: sarhoşluğu | الْمَوْتِ: ölüm | بِالْحَقِّ: gerçekten | ذَٰلِكَ: işte bu | مَا: şeydir | كُنْتَ: senin olduğun | مِنْهُ: ondan | تَحِيدُ: kaçmış |
Kırık Meal (Harekesiz) : |وجاءت WCEÙTve geldi | سكرة SKRTsarhoşluğu | الموت ELMWTölüm | بالحق BELḪGgerçekten | ذلك Z̃LKişte bu | ما MEşeydir | كنت KNTsenin olduğun | منه MNHondan | تحيد TḪYD̃kaçmış |
Kırık Meal (Okunuş) : |ve cā'et: ve geldi | sekratu: sarhoşluğu | l-mevti: ölüm | bil-Haḳḳi: gerçekten | ƶālike: işte bu | mā: şeydir | kunte: senin olduğun | minhu: ondan | teHīdu: kaçmış |
Kırık Meal (Transcript) : |WCEÙT: ve geldi | SKRT: sarhoşluğu | ELMWT: ölüm | BELḪG: gerçekten | Z̃LK: işte bu | ME: şeydir | KNT: senin olduğun | MNH: ondan | TḪYD̃: kaçmış |
Abdulbaki Gölpınarlı : Ölüm baygınlığı, gerçek olarak gelip çattı mı buydu işte denir, senin kaçıp durduğun.
Adem Uğur : Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.
Ahmed Hulusi : Hak olarak Sekrat'ül Mevt (ölüm sarhoşluğu) yaşanmaya başlanmıştır! İşte bu senin kendisinden kaçıp durduğun şeydir.
Ahmet Tekin : Kurulu ilâhî düzenin gereği, varlığında şüphe olmayan hak ilâh Allah’ın icraatıyla ölüm sarhoşluğu gerçekleştiği zaman:
'İşte ey insan, bu senin öteden beri kaçtığın şeydir.'denir.
Ahmet Varol : Bir de ölüm sarhoşluğu gerçek olarak gelmiştir. 'İşte bu kendisinden kaçtığın şeydir.'
Ali Bulaç : O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "İşte bu, senin yan çizip kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da).
Ali Fikri Yavuz : Bir de ölüm sarhoşluğu (can çekişme) gerçek olarak gelmiştir. (Ey insanoğlu!) işte bu, senin kaçıp durduğun şey!...
Bekir Sadak : Olum sarhoslugu gercekten gelir, ey insan, iste bu senin oteden beri korkup kactigin seydir.
Celal Yıldırım : Ölümün kendinden geçirme sıkıntısı gerçekten gelince, ona : İşte bu senin ürküp korktuğun şeydir, denilir.
Diyanet İşleri : Ölüm sarhoşluğu bir hakikat olarak insana gelir de ona, “İşte bu, senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir” denir.
Diyanet İşleri (eski) : Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir, ey insan, işte bu senin öteden beri korkup kaçtığın şeydir.
Diyanet Vakfi : Ölüm sarhoşluğu gerçekten gelir de: İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir, denir.
Edip Yüksel : Sonunda ölüm sarhoşluğu gerçekten gelmiştir; işte senin kendisinden kaçıp durduğun şey budur.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, «Ey insan! İşte bu senin öteden beri kaçtığın şeydir.» denir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve ölüm sekeratı hakk ile geldikte işte diye: o senin kaçıp durduğun
Fizilal-il Kuran : Ölüm sarhoşluğu bir gün Hakk'ı getirir de «İşte ey insan bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir» denir.
Gültekin Onan : O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "işte bu, senin yan çizip kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da).
Hakkı Yılmaz : Ölümün sarhoşluğu gerçekten gerçek ile gelmiştir de: –“Ey insan! İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir.”–
Hasan Basri Çantay : (Bir gün bakarsın ki) ölüm baygınlığı, gerçek olarak gelmiş. «İşte bu, senin kaçıb durduğun şey» (denilmiş) dir.
Hayrat Neşriyat : Ve ölüm sarhoşluğu hak olarak gelmiştir. (O vakit ona:) '(Ey insan!) İşte bu, kendisinden kaçıp durduğun şeydir!' (denilir.)
İbni Kesir : Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte bu; senin öteden beri kaçıp durduğun şeydir.
İskender Evrenosoğlu : Ve ölüm sarhoşluğu hak ile geldi. İşte senin ondan kaçtığın şey budur.
Muhammed Esed : Ve (sonra,) ölüm kabusu, kendisiyle beraber (asıl) gerçeği de ortaya koyacaktır -işte bu, (ey insan,) senin her zaman kaçtığın şeydir!-
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve ölümün şiddeti bihakkın gelince: «İşte bu, kendisinden kaçınır olduğun şey» (denilecektir).
Ömer Öngüt : Ölüm sarhoşluğu bir gün gerçekten gelir. "İşte bu senin öteden beri korkup kaçtığın şeydir. " denir.
Şaban Piriş : Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde, ona denir ki: -İşte senin kaçıp durduğun şey!
Suat Yıldırım : Vakti geldiğinde ölüm sekeratı başlayınca, can çekiştiği sırada insana "İşte" denir, "senin en çok nefret edip kaçtığın şey!"
Süleyman Ateş : Ölüm sarhoşluğu gerçekten geldi. İşte (ey insan) bu, senin öteden beri kaçtığın şeydir.
Tefhim-ul Kuran : O ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) «İşte bu, senin yan çizip kaçmakta olduğun şeydir» (denildiği zaman da).
Ümit Şimşek : Derken ölüm sarhoşluğu gerçekten geliverir. İşte buydu kaçıp durduğun şey!
Yaşar Nuri Öztürk : Ölüm sarhoşluğu hak olarak geldi. İşte bu, senin kaçıp durduğun şeydir.
Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için
TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen
dikkatli olunuz.]