» 5 / Mâide  76:

Kuran Sırası: 5
İniş Sırası: 112
Maide Suresi = Sofra suresi
112. ve 114. ayetlerinde Hz. Isa’nin Allah’tan istedigi sofradan söz edildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
Arapça Transcript Okunuş Türkçe
1. قُلْ (GL) = ḳul : de ki
2. أَتَعْبُدُونَ (ÊTABD̃WN) = eteǎ'budūne : mi tapıyorsunuz?
3. مِنْ (MN) = min :
4. دُونِ (D̃WN) = dūni : bırakıp
5. اللَّهِ (ELLH) = llahi : Allah'ı
6. مَا (ME) = mā : şeylere
7. لَا (LE) = lā :
8. يَمْلِكُ (YMLK) = yemliku : gücü yetmeyen
9. لَكُمْ (LKM) = lekum : size
10. ضَرًّا (ŽRE) = Derran : zarar vermeye
11. وَلَا (WLE) = ve lā : ve
12. نَفْعًا (NFAE) = nef'ǎn : fayda vermeğe
13. وَاللَّهُ (WELLH) = vallahu : Allah
14. هُوَ (HW) = huve : odur ki
15. السَّمِيعُ (ELSMYA) = s-semīǔ : işitendir
16. الْعَلِيمُ (ELALYM) = l-ǎlīmu : bilendir
de ki | mi tapıyorsunuz? | | bırakıp | Allah'ı | şeylere | | gücü yetmeyen | size | zarar vermeye | ve | fayda vermeğe | Allah | odur ki | işitendir | bilendir |

[GWL] [ABD̃] [] [D̃WN] [] [] [] [MLK] [] [ŽRR] [] [NFA] [] [] [SMA] [ALM]
GL ÊTABD̃WN MN D̃WN ELLH ME LE YMLK LKM ŽRE WLE NFAE WELLH HW ELSMYA ELALYM

ḳul eteǎ'budūne min dūni llahi yemliku lekum Derran ve lā nef'ǎn vallahu huve s-semīǔ l-ǎlīmu
قل أتعبدون من دون الله ما لا يملك لكم ضرا ولا نفعا والله هو السميع العليم

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
أتعبدون ع ب د | ABD̃ ÊTABD̃WN eteǎ'budūne mi tapıyorsunuz? """Do you worship"
من | MN min from
دون د و ن | D̃WN D̃WN dūni bırakıp besides
الله | ELLH llahi Allah'ı Allah
ما | ME şeylere what
لا | LE not
يملك م ل ك | MLK YMLK yemliku gücü yetmeyen has power
لكم | LKM lekum size to (cause) you
ضرا ض ر ر | ŽRR ŽRE Derran zarar vermeye any harm
ولا | WLE ve lā ve and not
نفعا ن ف ع | NFA NFAE nef'ǎn fayda vermeğe any benefit,
والله | WELLH vallahu Allah while Allah,
هو | HW huve odur ki He
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearing,
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir the All-Knowing?

5:76 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

de ki | mi tapıyorsunuz? | | bırakıp | Allah'ı | şeylere | | gücü yetmeyen | size | zarar vermeye | ve | fayda vermeğe | Allah | odur ki | işitendir | bilendir |

[GWL] [ABD̃] [] [D̃WN] [] [] [] [MLK] [] [ŽRR] [] [NFA] [] [] [SMA] [ALM]
GL ÊTABD̃WN MN D̃WN ELLH ME LE YMLK LKM ŽRE WLE NFAE WELLH HW ELSMYA ELALYM

ḳul eteǎ'budūne min dūni llahi yemliku lekum Derran ve lā nef'ǎn vallahu huve s-semīǔ l-ǎlīmu
قل أتعبدون من دون الله ما لا يملك لكم ضرا ولا نفعا والله هو السميع العليم

[ق و ل] [ع ب د] [] [د و ن] [] [] [] [م ل ك] [] [ض ر ر] [] [ن ف ع] [] [] [س م ع] [ع ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
أتعبدون ع ب د | ABD̃ ÊTABD̃WN eteǎ'budūne mi tapıyorsunuz? """Do you worship"
,Te,Ayn,Be,Dal,Vav,Nun,
,400,70,2,4,6,50,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دون د و ن | D̃WN D̃WN dūni bırakıp besides
Dal,Vav,Nun,
4,6,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
الله | ELLH llahi Allah'ı Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
ما | ME şeylere what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
لا | LE not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يملك م ل ك | MLK YMLK yemliku gücü yetmeyen has power
Ye,Mim,Lam,Kef,
10,40,30,20,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
لكم | LKM lekum size to (cause) you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ضرا ض ر ر | ŽRR ŽRE Derran zarar vermeye any harm
Dad,Re,Elif,
800,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | WLE ve lā ve and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
نفعا ن ف ع | NFA NFAE nef'ǎn fayda vermeğe any benefit,
Nun,Fe,Ayn,Elif,
50,80,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
والله | WELLH vallahu Allah while Allah,
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
هو | HW huve odur ki He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
السميع س م ع | SMA ELSMYA s-semīǔ işitendir (is) the All-Hearing,
Elif,Lam,Sin,Mim,Ye,Ayn,
1,30,60,40,10,70,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
العليم ع ل م | ALM ELALYM l-ǎlīmu bilendir the All-Knowing?
Elif,Lam,Ayn,Lam,Ye,Mim,
1,30,70,30,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة
: Dikkat İşareti, Kuran Sözlüğü Projesi kapsamında güncellenmiş ifadelere işaret etmektedir.

Konu Başlığı: -

Kırık Meal (Arapça) : |قُلْ: de ki | أَتَعْبُدُونَ: mi tapıyorsunuz? | مِنْ: | دُونِ: bırakıp | اللَّهِ: Allah'ı | مَا: şeylere | لَا: | يَمْلِكُ: gücü yetmeyen | لَكُمْ: size | ضَرًّا: zarar vermeye | وَلَا: ve | نَفْعًا: fayda vermeğe | وَاللَّهُ: Allah | هُوَ: odur ki | السَّمِيعُ: işitendir | الْعَلِيمُ: bilendir |
Kırık Meal (Harekesiz) : |قل GL de ki | أتعبدون ÊTABD̃WN mi tapıyorsunuz? | من MN | دون D̃WN bırakıp | الله ELLH Allah'ı | ما ME şeylere | لا LE | يملك YMLK gücü yetmeyen | لكم LKM size | ضرا ŽRE zarar vermeye | ولا WLE ve | نفعا NFAE fayda vermeğe | والله WELLH Allah | هو HW odur ki | السميع ELSMYA işitendir | العليم ELALYM bilendir |
Kırık Meal (Okunuş) : |ḳul: de ki | eteǎ'budūne: mi tapıyorsunuz? | min: | dūni: bırakıp | llahi: Allah'ı | : şeylere | : | yemliku: gücü yetmeyen | lekum: size | Derran: zarar vermeye | ve lā: ve | nef'ǎn: fayda vermeğe | vallahu: Allah | huve: odur ki | s-semīǔ: işitendir | l-ǎlīmu: bilendir |
Kırık Meal (Transcript) : |GL: de ki | ÊTABD̃WN: mi tapıyorsunuz? | MN: | D̃WN: bırakıp | ELLH: Allah'ı | ME: şeylere | LE: | YMLK: gücü yetmeyen | LKM: size | ŽRE: zarar vermeye | WLE: ve | NFAE: fayda vermeğe | WELLH: Allah | HW: odur ki | ELSMYA: işitendir | ELALYM: bilendir |
Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Allah'ı bırakıp size ne bir zararı dokunacak, ne bir faydası gelecek bir varlığa mı kulluk ediyorsunuz? Ve Allah, her şeyi duyar, bilir.
Adem Uğur : De ki: Allah'ı bırakıp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah'tır.
Ahmed Hulusi : De ki: "Allâh dûnunda, sizin için bir zarar veya faydası olmayanlara mı kulluk ediyorsunuz? Allâh 'HÛ'dur; Semi' ve Aliym. "
Ahmet Tekin : 'Allah’ı bırakıp, kulları durumundakilerden, size zarar vermeye ve fayda sağlamaya gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Allah her şeyi işitir. İlmi her şeyi kucaklar.' de.
Ahmet Varol : De ki: 'Allah'tan ayrı olarak size bir zararı ve yararı olmayacak varlıklara mı tapıyorsunuz? Oysa Allah duyandır, bilendir.'
Ali Bulaç : De ki: "Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allah'tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir."
Ali Fikri Yavuz : De ki: Allah’ı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fayda sağlamayan şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki Allah, bütün söylediklerinizi işitendir, bütün yaptıklarınızı bilendir.
Bekir Sadak : «ize zarar da fayda da veremiyecek, Allah'tan baska birine mi kulluk ediyorsunuz?» de. Allah hem isitir, hem bilir.
Celal Yıldırım : De ki: Allah'ı bırakıp da size zarar ve yarara sahip olamayan şeylere mi tapıyorsunuz ? Allah (her şeyi) işitendir, bilendir.
Diyanet İşleri : (Ey Muhammed!) De ki: “Allah’ı bırakıp da, sizin için ne bir zarara ne de bir yarara gücü yeten şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Size zarar da fayda da veremeyecek, Allah'tan başka birine mi kulluk ediyorsunuz?' de. Allah hem işitir, hem bilir.
Diyanet Vakfi : De ki: Allah'ı bırakıp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah'tır.
Edip Yüksel : De, 'ALLAH'tan başka, size zarar ve yarar veremiyenlere mi tapıyorsunuz? ALLAH İşitir, Bilir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Allah'ı bırakıp da size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah işitendir, bilendir».
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Siz Allah'ı bırakıp da size kendiliklerinden ne zarar ne de yarar verme gücü bulunmayan şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa herşeyi işiten ve bilen yalnız Allah'tır.
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki; ya daha siz Allahı bırakıyorsunuz da siz kendiliklerinden ne bir zarara, ne bir faideye malik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz, halbuki Allah işiden, bilen ancak o.
Fizilal-il Kuran : De ki; «Allah'ı bırakıp size ne zarar ve ne de yarar dokundurmaya gücü yetmeyen nesnelere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah herşeyi işitir ve herşeyi bilir.
Gültekin Onan : De ki: "Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen, Tanrı'dan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Tanrı işitendir, bilendir."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Allah'ın astlarından sizin için zarar vermeye ve yarar sağlamaya gücü yetmeyen şeylere mi kulluk ediyorsunuz? Oysa Allah, çok iyi işitendir, çok iyi bilendir.”
Hasan Basri Çantay : De ki: «Allâhı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fâide yapmıya gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki (her şey'i) işiden, (her şey'i) bilen Allahın kendisidir».
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Allah’ı bırakıp, sizin için ne bir zarar ne de bir faydaya mâlik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz?' Hâlbuki, Semî' (hakkıyla işiten), Alîm (herşeyi bilen) ancak Allah’dır.
İbni Kesir : De ki: Allah'ı bırakıp da size ne bir zarar, ne de bir fayda veremeyecek birine mi ibadet ediyorsunuz? Halbuki Allah, Semi', Ali olanın kendisidir.
İskender Evrenosoğlu : De ki; "Allah'tan başka, size zarar ve fayda (yarar) vermeye gücü yetmeyen (malik olmayan) şeylere mi kul oluyorsunuz?" Ve Allah, O, en iyi işitendir, en iyi bilendir.
Muhammed Esed : De ki: "Allahın yanı sıra size ne bir fayda sağlama ne de zarar verme gücü olmayan şeye mi taptınız? Oysa yalnız Allahtır her şeyi duyan, her şeyi bilen!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Allah Teâlâ'dan başkasına mı, sizin için zarara da, faideye de mâlik olmayan şeylere mi tapıyorsunuz? Halbuki, (her şeyi bihakkın) işitici ve bilici olan ancak Allah Teâlâ'dır.»
Ömer Öngüt : De ki: “Allah'ı bırakıp da, size ne bir zarar ne de bir fayda vermeye gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah işitendir, bilendir. ”
Şaban Piriş : De ki: -Siz Allah’ı bırakıp da size zarar da fayda da vermesi mümkün olmayan birine mi kulluk ediyorsunuz? Oysa Allah, hem işitendir, hem bilendir.
Suat Yıldırım : De ki: Siz Allah’tan başka, size ne zarar, ne de fayda vermeye gücü yetmeyen âciz mahluklara mı ibadet ediyorsunuz? Halbuki hakkıyla işiten ve bilen yalnız Allah’tır.
Süleyman Ateş : De ki: "Allâh'ı bırakıp size ne zarar, ne de yarar vermeğe gücü yetmeyen şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allâh, işiten, bilendir (O'na tapmanız gerekmez mi?)."
Tefhim-ul Kuran : De ki: «Size yarara da, zarara da güç yetirmeyen Allah'tan başka şeylere mi tapıyorsunuz? Oysa Allah, işitendir, bilendir.»
Ümit Şimşek : De ki: Allah'ı bırakıp da size ne zararı, ne de faydası dokunmayan şeylere mi kulluk ediyorsunuz? Oysa Allah herşeyi işiten, herşeyi bilendir.
Yaşar Nuri Öztürk : Söyle onlara: "Allah'ın yanında bir de, size zarar yahut yarar sağlama gücü olmayan şeylere mi kölelik/kulluk ediyorsunuz? Allah, en iyi duyan, en iyi bilenin ta kendisidir."


Kuran Mealleri Veritabanı ve Site Dosyalarını indirmek için TIKLAYINIZ.
[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}