Hakkı Yılmaz Meali | |
O, sizi bir candan oluşturan ve ondan da, kendisine ısınsın diye eşini yapandır. Ne zaman ki o, onu örtüp bürüdü, o zaman o hafif bir yük yüklendi. Ve bununla gidip geldi. Ne zamanki hanım ağırlaştı, hemen o ikisi Rablerine dua ettiler: “Eğer bize sağlıklı bir çocuk verirsen, andolsun ki kesinlikle karşılığını ödeyenlerden olacağız.” (7:189) | |
Ne zaman ki o ikisine sağlıklı bir çocuk verdi, o ikisine verdiği şey hakkında O'nun için ortaklar edindiler. Onların ortak koştuğu şeylerden Allah arınıktır, yücedir. (7:190) | |
Hiçbir şey oluşturmayan ve kendileri oluşturulmuş olan şeyleri mi eş koşuyorlar? (7:191) | |
Hâlbuki bunlar, tapınanlar için yardıma güç yetiremezler. Kendi nefislerine de yardım edemezler. (7:192) | |
Eğer siz onları doğru yola çağırsanız, size uymazlar. Onları çağırsanız da çağırmayıp susmuş olsanız da size karşı hiç fark etmez. (7:193) | |
Allah'ın astlarından yakardığınız kimseler, tıpkı sizin gibi kullardır. Eğer doğru iseniz haydi onları çağırın da size karşılık versinler. (7:194) | |
Onların kendileriyle yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri veya işitecek kulakları mı var? De ki: “Çağırın ortaklarınızı, sonra bana tuzak kurun ve bana zaman da tanımayın. (7:195) | |
Şüphesiz ki benim velîm [yol gösterenim, yardım edenim, koruyanım], o kitabı indiren Allah'tır. Ve O, düzgün kimselere velî [yol gösteren yardım eden, koruyan] olur. (7:196) | |
Sizin O'nun astlarından yakardığınız kimseler ise, size yardıma güç yetiremezler, kendi nefislerine de yardım edemezler. (7:197) | |
Siz onları doğru yola çağırsanız da duymazlar. Ve onları sana bakar görürsün, hâlbuki onlar görmezler.” (7:198) |