Hakkı Yılmaz Meali | |
"Ve hani Biz bir vakit doğadaki güçlere; “Âdem'e; bilgilendirilmiş insana boyun eğip teslimiyet gösterin” demiştik de İblis'ten; düşünce yetisinden başka hepsi boyun eğip teslimiyet göstermişlerdi. O, “Ben bir çamur olarak; madde olarak oluşturduğun kimseye mi boyun eğip teslimiyet göstereceğim?” demişti. "(17:61) | |
İblis dedi ki: “Şu benden üstün tuttuğun şu kişiyi gördün mü? Yemin ederim ki, eğer beni kıyâmet gününe kadar ertelersen, pek azı dışında onun soyunu kendi buyruğum altına alacağım.” (17:62) | |
(63-65) Allah dedi ki: “Git! Sonra onlardan kim sana uyarsa, bilin ki, şüphesiz ki, cezanız yeterli bir ceza olarak cehennemdir. Onlardan gücünü yetirdiklerini sesinle sars. Ve atlılarınla ve yayalarınla onların üzerine yaygara kopar! Mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol! Ve onlara vaatlerde bulun.” –Ve şeytan, onlara aldatmadan başka bir şey vaat etmez.– Şüphesiz ki, Benim kullarım, senin için onlar aleyhine hiçbir güç yoktur.” –Tüm varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan” olarak da Rabbin yeter.– (17:63) | |
Sizin Rabbiniz, Kendi armağanlarından hak ettiklerinizi arayasınız diye, sizin için denizde gemileri yürüten Zat'tır. Şüphesiz ki O, size çok merhametlidir. (17:66) | |
Ve denizde size bir zarar dokunduğunda, o yalvardığınız kişiler kaybolup giderler, O, kaybolmaz. Sonra O, sizi karaya çıkararak kurtarınca, yüz dönersiniz. Ve insan, çok iyilik bilmeyen biridir! (17:67) | |
O'nun sizi kara tarafından yerin dibine geçirmesinden yahut üzerinize bir kasırga göndermesinden güvende misiniz? Sonra kendinize varlıkları belirli bir programa göre ayarlayan ve bu programı koruyarak, destekleyerek uygulayan birini de bulamazsınız. (17:68) | |
Ya da sizi tekrar denize döndürüp de üzerinize kasırgalar göndermesinden ve böylece ettiğiniz iyilikbilmezlik sebebiyle sizi boğmasından güvende misiniz? Sonra bu yaptığımıza karşı, Bizim aleyhimize size yardım edecek bir koruyucu bulamazsınız. (17:69) | |
Ve andolsun ki Biz, insanoğlunu şan ve şeref sahibi yaptık ve karada, denizde taşıtlara yükledik ve temiz-hoş yiyeceklerden onları rızıklandırdık. Ve onları oluşturduklarımızın birçoğundan oldukça fazlalıklı kıldık. (17:70) | |
O gün Biz, bütün insanları önderleriyle çağıracağız. Ki o gün, kimin kitabı sağ eline verilirse, işte onlar kendi kitaplarını okuyacaklar ve onlar kandil fitili/çekirdeğin iplikçiği kadar bir haksızlığa uğratılmayacaklar. (17:71) | |
Her kim de bu dünyada kör ise işte o, âhirette de kördür. Ve yolca daha şaşkındır. (17:72) |