Hakkı Yılmaz Meali | |
İşte bu onlara, kendileri farkında olmadan, ansızın geliverecektir. (26:202) | |
Sonra da onlar, “Biz süre tanınanlardan mıyız?” diyeceklerdir. (26:203) | |
Onlar, Bizim azabımızı oldukça çabuklaştırmak mı istiyorlar? (26:204) | |
(205-207) Gördün mü/hiç düşündün mü, onlara senelerce kazanç sağlatsak, sonra kendilerine vaat edilen gelip çatıverse, o kazandıkları şeylerin kendilerine hiçbir yararı olmayacaktır. (26:205) | |
Ve Biz, sadece kendileri için uyarıcılar olan kenti değişime/yıkıma uğrattık. (26:208) | |
Öğüt! Ve Biz, haksızlık edenler değiliz. (26:209) | |
Ve apaçık, açıklayıcı kitabı şeytanlar senin kalbine sokmadı. (26:210) | |
Bu onlara yaraşmaz, onlar güç yetiremezler de. (26:211) | |
Şüphesiz onlar duyumdan/vahiyden kesinlikle uzak tutulmuşlardır. (26:212) | |
O hâlde sakın Allah ile beraber başka ilâha yalvarma, sonra azaplandırılmışlardan olursun. (26:213) | |
Ve en yakın oymağını uyar. (26:214) | |
Ve mü’minlerden sana uyan kimselere kanadını indir. (26:215) | |
Şâyet sana isyan ederlerse, “Şüphesiz ben sizin yaptıklarınızdan kesinlikle uzağım” de. (26:216) | |
(217-219) Ve sen kalktığın/elçilik görevini yapmak için ortaya çıktığın ve boyun eğip teslimiyet gösterenler arasında dolaştığın zaman seni gören en üstün, en güçlü, en şerefli, yenilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olan, engin merhamet sahibine sonucu havale et. (26:217) | |
Şüphesiz ki O, en iyi işiten, en iyi bilendir. (26:220) | |
Şeytanların kime inip durduğunu/kimlerin kafasına bir şeyler soktuğunu size haber vereyim mi? (26:221) | |
Şeytanlar, tüm iftiracı günahkârlara iner dururlar/onların kafasına bir şeyler sokarlar. (26:222) | |
Onlar, duyum bırakırlar, hâlbuki onların çoğu yalancıdır. – {Neml 6: Şüphesiz bu Kur’ân ise sana, yasalar koyan ve en iyi bilen Allah tarafından senin içine işletilmektedir.} – (26:223) | |
{Şu‘arâ 202-223} + – Şüphesiz bu Kur’ân ise sana, yasalar koyan ve en iyi bilen Allah tarafından senin içine işletilmektedir.– + {Şu‘arâ 224-227}(27:6) | |
Ve şu şairler, şüphesiz onlara azgın sapıklar uyar. (26:224) | |
(225,226) Onların her vadide şaşkın şaşkın dolaştıklarını ve gerçekten yapmadıkları şeyleri söylediklerini görmedin mi/hiç düşünmedin mi? (26:225) | |
Ancak iman edenler ve düzeltmeye yönelik işler yapanlar, Allah'ı çok çok ananlar ve haksızlığa uğratıldıklarında kendilerini savunanlar müstesna. Haksızlık edenler, hangi dönüşüme döndürüleceklerini yakında bileceklerdir. (26:227) |