Hakkı Yılmaz Meali | |
Ve Kitap'ta Mûsâ'yı da an/hatırlat. Şüphesiz o arıtılarak saflaştırılmış idi. Ve bir elçi, bir peygamber idi. (19:51) | |
Biz o'na en uğurlu Tûr'un yan tarafından seslendik ve o'nu özel bir konuşmada bulunmak üzere yaklaştırdık. (19:52) | |
Ve rahmetimizden o'na, kardeşi Hârûn'u bir peygamber olarak ihsan eyledik. (19:53) | |
Ve Kitap'ta İsmâîl'i an/hatırlat. Şüphesiz o, vaadine sadık idi, bir elçiydi, bir peygamberdi. (19:54) | |
"Ve o ailesine/çevresine salâtı [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olmayı; toplumu aydınlatmayı] ve zekâtı/vergiyi emrederdi. Ve o Rabbinin katında hoşnutluğa ermişti. "(19:55) | |
Ve Kitap'ta İdris'i an/hatırlat. Şüphesiz O, özü-sözü doğru biriydi, bir peygamberdi. (19:56) | |
Ve Biz O'nu yüce bir mekâna yükselttik. (19:57) | |
İşte bunlar, Âdem'in soyundan, Nûh ile beraber taşıdıklarımızdan, İbrâhîm ve İsrâîl'in soyundan, kılavuzluk ettiğimiz ve seçtiğimiz peygamberlerden Allah'ın kendilerine nimetler verdiği kimselerdir. Onlar kendilerine Rahmân'ın [yarattığı bütün canlılara dünyada çokça merhamet eden Allah'ın] âyetleri okunduğu zaman ağlayarak ve boyun eğip teslimiyet göstererek yere kapanırlardı. (19:58) |